Saturday, December 10, 2011

Bu sefer melek yavrularını görebileceğim galiba


Geçenlerde akvaryumda 3 çift melek olduğundan yumurtaların ertesi güne çıkmadığını yazmıştım. Aradan  geçen zamanda 2 çifti arkadaşlara verdim ve sadece bir çift balık kaldı. Bende kalacak balıkları seçerken bir önceki yazıda bahsettiğim çiftin dişisini ve onun son birlikte yumurtladığı diğer erkeği aldım. Acaba bu ikisi bir çift olacak mı diye düşünürken, aradan iki hafta geçti ve dün akşam yeniden yumurtladılar. Bu sefer yumurtalara saldıran olmadığından ilk defa ertesi sabah yumurtaları görebildim akvaryumda. Umuyorum yumurtadan çıkan yavruları da görüp buraya yazabilirim.

Anubias çiçek açıyor

Yıllardır akvaryumda bulunan Anubias'larımdan biri çiçek açmaya karar verdi ;) Daha tomurcuk halinde ama bu hali bile güzel.


Wednesday, November 23, 2011

Cüce vatozlar yosuna karşı işe yarıyor mu?

Bitkili akvaryumların önemli sorunlarından biri yosundur. Aydınlatmanın ve bitkiler için akvaryuma eklediğimiz besinlerin yosunlar üzerinde oldukça fazla etkisi olsa da akvaryumda yosunla mücadele edebilecek canlılar bulundurmak işe yarayacaktır. Ben bu işe yarasınlar diyerek 2 ile 4 cm arasında boyları olan 10 adet cüce vatoz besliyorum. Hiç bir işe yaramıyor olsalar bile çok severek bakacağım hayvanlar arasında yeralıyor cüce vatozlar. Bulundukları akvaryumda mutlaka üzerinde kamufle olabilecekleri kütükler bulunmalı ve gübreleme çok dikkatli yapılmalı bu yavrucakların sağlığı için.


Peki yosunla mücadelede işe yarıyorlar mı? Akvaryumumdaki bir kayanın vatozları yeni aldığım zamandaki bir görüntüsünü koydum yukarıya. Yaklaşık üç ay sonra üzeri yosunla dolu bu kayanın hali şöyle oldu:


Fotograftan yeterince belli oluyor mu bilemiyorum ama vatozlar yem yesin diye özellikle karanlıkta yemleme yapmama rağmen yosunları da çok severek yiyor keratalar. Akvaryumda melekler olduğundan karides beslemek gibi bir seçeneğim olmayınca bu sevimli canlılardan başka kolay bulunur bir seçeneğim yoktu. Belki yetişkin boya ulaştıklarında, üreme aşamasıda problem olabilir ama o zaman da onları verecek bir meraklı mutlaka bulunur eminim. Siz de pıtır pıtır gezmelerini severseniz işe yarar mı diye düşünmeyin, alın.

Tuesday, November 22, 2011

Meleklerde aile birliği


3 yıl önce aldığım küçücük 7 tane melek aradan geçen zamanda oldukça büyüdü. Tabi 400 litre akvaryumda sadece onlar ve birkaç cüce vatoz olduğundan yüzecek çok yerleri vardı ve iyi de beslendiler. Yetişkin boya ulaştıklarında eşlerini de seçtiler. 7 balık içinden büyük şans eseri 3 çift çıktı. Bölgeci hayvanlar olduklarından akvaryumun belli yerlerini sahiplendiler ve oralara bayağı sık aralıklarla yumurta döktüler. Yumurtaları diğerilerinden koruyamadıklarından ertesi güne kadar bile dayanamadı yumurtalar ama setretmesi bile çok zevkli oldu her seferinde. Evdeki akvaryum sayısını arttırmadan ve akvaryumu bölmeden yavru almak imkanı olmadığını bildiğimden geçen haftasonu bir çifti bir arkadaşıma verdim. Böylece evde sadece 5 melek kaldı.

Peki bu yazıyı neden yazıyorum? Yukarıdaki videoda yaklaşık 2 yıldır birlikte gezen ve defalarca yumurtlamış olan bir çift melek var. Videonun ortalarına doğru sağ taraftan üçüncü bir balık geliyor ama yumurtlayan çiftin erkeği kendilerini rahatsız etmeye çalışan erkeği kovalıyor. Bu sık rastlanan sahne bana da ilginç gelmemişti bu kaydı yaparken. İki erkek balık da yaklaşık aynı büyüklükte olduklarından bu dişinin neden daha az renkli olanı seçtiğini merak ediyordum. Belki daha anlayışlı olduğundandır filan (!) diye düşünüyordum.

Bu akşam daha önce görmediğim birşey oldu ve videodaki sarı dişi melek daha önce birlikte yumurta döktükleri eşiyle değil diğer erkek melekle akvaryumun başka bir köşesine yumurtladı. (Belki bilmeyenler olabilir diyerek not düşeyim; normalde melek balıkları görücü usulü ile çoğalmazlar. Bir sürü içinde kendi eşlerini seçerler ve onunla yumurtlarlar. Yani akvaryumcudan bir dişi bir de erken balık alsanız bunların çoğalması düşük ihtimaldir.) İşin daha garibi yumurtalarını döken dişi balık onları beklemesi gerekirken hiç oralı olmadı. Yumurtaları bırakıp eski eşinin olduğu bölgeye geri döndü. Elbette hayvanlarda sadakat, aldatma gibi kavramlar olmasını beklemiyorum ama yıllardır gördüğümden ve kitaplarda okuduklarımdan farklı bir durum olunca beni de şaşırttı bu olanlar.

Tam da kalan balıklardan üçünü daha akvaryumdan çıkarayım ve bir çift kalsın, onlar da yavrularını görebilsinler diye düşünürken kafamı karıştırdı keratalar. Ben seçseydim kesinlikle videodaki sarı dişiyi ve videoda kovalanan erkeği seçerdim kalmaları için. En gösterişli balıklar onlar sonuçta. Ama farklı eşleri olduğundan sadece onları bıraksam yumurtlamazlar diyordum ama bu akşam olanları gördükten sonra fikrim değişti galiba. Belki önümüzdeki haftalarda bu çiftin yavrulama maceralarını görebiliriz burada.

Tuesday, September 13, 2011

Anentome Helena


Bitkili akvaryumu olup minare salyangozundan çekmeyen yoktur herhalde. Aldığınız bitkilerin üzerindeki yumurtalarla bir kere akvaryuma bulaşınca işiniz çok zor olur. Bütün akvaryumu boşaltıp, kumları güneşte kurutup ardından yeniden kurulum yapmak bile çözüm olmayabilir bazen. Başlangıçta bir kaç tane görürsünüz, zamanla sayısı muazzam artar.

Camdan yakaladığınız birini kırıp akvaryuma atarsanız balıklarınız severek yiyeceklerdir ama o kadar fazla salyangozu ne siz yakalayabilirsiniz, ne de balıklarınız yiyebilirler. Piyasada salyangozlarla mücadele için ilaçlar var ama onlar da yoğun su değişimleri gerektiriyorlar ve kesin çözüm değiller maalesef. Bitkileri ve balıkları riske atmak istemiyor insan. Bir diğer alternatif de salyangoz yediği söylenen balıkları denemek. Bunlarla başarılı sonuçlar alanlar olduğunu okudum ama bende durum hep o kerataların akvaryumdaki balıklara verdiğim yemlerle beslenip salyangozlara dokunmamaları yönünde oldu.

Akvaryumun olduğu odada ışıkları söndürdükten bir süre sonra odanın ışıklarını açtığımda ön camdaki salyangozlardan akvaryumun içi görünmez hale geldiğinde bir de şu katil salyangozları deneyeyim dedim.  İşin doğrusu akvaryumdaki binlerce küçük minare salyangozuna karşı 4-5 katil salyangoz ne yapabilir tam bilemiyordum ama bundan başka da çarem kalmamıştı. Bu katil salyangozlar yukarıdaki fotodaki gibiler ve çok az ürüyorlar (benim akvaryumda hiç üremediler sanırım). Akvaryuma bıraktığımın ertesi günü tekrar onları görmem mümkün olmadı. Çokça bitki olduğundan ve hacim de büyük olduğundan görememem normal diye düşündüm ben de. Fazla bir ümidim olmadığından günlük salyangoz sayısında bir değişim var mı diye bakmadım, hoş baksaydım farkedebilir miydim bilmiyorum.

Yaklaşık bir ay sonra akvaryumda bir tane bile minare salyangozu olmadığını farkettim. Gittigidiyor.com'dan satın aldığım bu salyangozlar sayesinde iki yıldan fazla zamandır hiç minare salyangozu görmedim akvaryumumda. Çok nadiren bir veya iki katil salyangozu bitkiler arasında görüyorum ama bu gerçekten nadiren oluyor. Bitkilere bir zararları da olmadı bu süre içinde.

Minare salyangozuyla mücadele için başka birşey aramanıza gerek yok.

Thursday, July 14, 2011

AGA 2011




Bir yıldır hiçbir şey eklememişim bu blog'a :( Aslında uğraşlarım devam ediyor ama nedense istememe rağmen ekleyemedim birşeyler. Meleklerin yumurtlaması filan görülmeye değer şeylerdi.

Umarım bu yıl aramızdan AGA 2011'de iyi dereceler alanlar çıkar.